Kız Kardeşler: Trajedinin İçinde Yaşayanların Hikayesi
- groundedreamer
- 15 Eyl
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 27 Eyl
Kız Kardeşler'de, yoksulluktan kurtarılmak için kasabaya besleme olarak gönderilen üç kız kardeşin, bir zaman sonra köylerine geri dönmeleri ile tekrar başlayan, aslında hep orada duran, varamayış hikayesi anlatılıyor. Emin Alper’in birçok ödül alan bu filmi, trajedilere aldırmadan yaşamaya alışmış memleket insanına toplumsal bir eleştiri yapıyor.
Kamera bir aracın içinde, ön koltuktan yolu görecek şekilde cam sileceklerinin arasına kurulu… Aracın içinden köyü seyrederek gidiyoruz besleme kardeşlerin evine. Kucağında bebeğiyle köye geri gönderilen büyük abladan sonra, ortanca kardeşin de kasaba evinde işlediği suçların sayısı artınca o da köyün yolunu tutuyor. Kardeşler, yıllar sonra aynı evde buluşuyor ve artık kasabaya giden bu yolda hepsi birbirine rakip oluyor.

Emin Alper’in köy evine yüklediği, bir nevi otogar metaforu, istediği yere varamayan kardeşlerin mecburiyetten geceyi geçirdiği üçüncü sınıf pansiyon benzetmesini de çağrıştırıyor. Bu aktarma noktasında kızların hayallerini, planlarını dinliyor; trajikomik anlarını ve hazlarını izliyoruz.
Kız Kardeşler filminde, gebe olduğunu öğrendikten sonra aşık olduğu kişi tarafından terk edilen ve köyün delisi ile evlendirilip kasabada yaşama hakkını kaybeden ablanın; besleme verildiği ailenin, kendi çocuklarından biri gibi şefkat görebilmek için kendini hasta edip yeni ebeveynlerinden sevgi dilenen ortancanın; ve yaşça küçük ama hamarat olan kardeşin, bir kurtuluş olarak kasabadan gelenlere tüm hünerlerini sergilemesini izliyoruz.

Yönetmen, duygusal çaresizlikleri naif bir şekilde bize gösterirken diğer yandan karakterlerin kendi içlerinde umut dolu bekleyişlerine ışık tutuyor. Tüm bu süreçte, kızlarının duygusal açlığına karşı onları oyalayan ve masal anlatan, aynı zamanda sistem tarafından kandırılan baba, Kış Uykusu’ndaki Aydın gibi tek yönlü bir kişilik analizi çıkaramayacağımız ama aynı zamanda memleketin çeşitli bölgelerinden aşina olduğumuz, sanki dilimizin ucunda olan bir diğer karakteri içinde barındırıyor.
Kamera, film sonunda bu kez arabanın arka koltuğundan köyden çıkış yolunu seyrettiriyor bize. Yine, sileceklerin arasından... Hikayedeki her bir karakter için, ayrı ayrı uzun metraj filmler çekilebilecek olan bu yapım, son dönemin açık ara en iyi Türk filmlerinden biri.



Yorumlar